rsm

Deniz ve Doruk Tetik (16 Aylık) Uyku Eğitimi

Herkese Merhaba,

Deniz ve Doruk, 2011 yılının Aralık ayında soğuk bir kış gününde dünyaya geldiler. Evimiz şenli ve biz iki oğlumuzla beraber kocaman bir aile olduk. İlk 40 gün çok fazla uyku problemimiz olmadı. Daha sonra ise, ilk kırk günü mumla aratan uyku problemlerimiz başlamıştı. İlk yaptığımız çocukların odalarını ayırmak oldu. Artık birisi anne ve babasıyla aynı odada, diğeri de anneanne ile diğer odada uyuyordu. Ve bu davranışla yapılmaması gereken herşeyi yapmaya başlamışız, ama farketmemişiz. İlk üç ay kolik dediler, fön makinesi açtık olmadı, Buzuki Orhan dinlettik olmadı, ayakta salladık yine olmadı, yani ne yaptıysak olmadı ve yarı uyur uyanık aylar geçirmeye başladık. Bir baktık beş aylık olmuşlar ve bizim minik canavarların dişleri çıkmaya başladı. Fakat bu defa da, dişleri çıksın düzelir dediler, altı aylık olsun uykuları düzene girer, idare edin dediler. Deyim yerindeyse kim ne önerdiyse yaptık ve onaltıncı ayımıza kadar geldik.

Bir gün halaları, Kundak'tan ve Pınar Hanım'dan bahsetti. Açıkçası onun heyecanlı anlatmasına karşın biz o kadar da inanmamış hatta inanamamıştık. Sonra yine Pınar Hanım'ın danışanlarından Kazmaz ailesinin minik ömer'inin de yaşadığı zorluklar sonrası 15 günde nasıl uyku rutininin oluştuğunu anlatması bizi biraz daha inandırmıştı. Ve halası ile babasının sürpriz hediyesiyle 15 günlük maratonumuz bir Pazartesi akşamı başladı.

Pınar Hanım'ın verdiği bilgiler doğrultusunda ilk birkaç günün zor geçeceğini çok iyi biliyorduk. Akşam uyku arkadaşları ile beraber Deniz ve Doruk yataklarına yattılar. Doruk, çok direnmemekle beraber kısa sürede uyudu. Deniz iki saatin sonunda inatçılığını ortaya koydu ve pijamalarını çıkartıp biraz da istifra ederek geceyi 1-0 önde kapattı.

Anne olarak, başaramayacağımı düşündüm ve bu kadar zor olabileceğini hiç kestiremedim. Ama Pınar Hanım, gece gündüz saat kavramı olmaksızın desteğini hiç esirgemedi ve "olmayacak bu iş" dediğim noktada, beni hep cesaretlirdi ve hep yanımda oldu.

İkinci gün oldu ve ben savaşa hazırdım. Doruk, bu programa daha fazla adapte olabileceğini gösterdi ve beni çok yıpratmadan uyudu. Deniz ise, kaldığı yerden devam edercesine inatçılık derecesini arttırdı. Ancak, Pınar Hanım önceden ilk günden daha ağır geçecek bu tabloya beni hazırladığı için daha rahat ve güçlüydüm. Ve kazanan kim mi oldu dersiniz, durum 1-1 oldu J

Gelecek günler artık "hoşçakal güneş" "günaydın güneş" cümlelerinden ibaret olmaya başlamıştı. Ve ben de gelecekten artık ümitliydim. Doğduklarından beri uyumadığım kadar uyudum, uyudum ve uyudum. Artık, Deniz ve Doruk odalarında karşılıklı sohbet ederek, şarkılar söyleyerek, öğlen ve geceleri kesintisiz uyumaya başladılar. İlk zamanlar olmayacak sandığım, çok uzakmış gibi gelen geceler günler artık bizim oldu. Eşimle sohbet edebiliyor, televizyon izleyebiliyor, dizileri kaydetmeden gününde izleyebiliyor oldum J

Sizlerin bu yazıyı okurken acaba, gerçekten mi, nasıl olur dediğinizi duyar gibiyim. Ancak çocuklarınızın ve yakınlarınızın çocuklarının geleceği için, hiç düşünmeden önerin tavsiye edin ve paylaşın derim.

Bu zorlu maratonda sımsıcak gülümseyen sesiyle, onbeş gün boyunca her an bizimle olan Pınar Hanım'a sonsuz teşekkürlerimizi sunarız.

Herkese bol uykulu günler dilerizJ

Sibel - Egemen TETİK

geri
WhatsApp Destek İletişim