MİRA ÖZEL (6 AYLIK)

Kızımın dünyaya gelişiyle hayatımızın değişeceğini ve uykusuz gecelerin başlayacağını biliyorduk. İlk bir kaç haftasında geceleri sadece beslenmek için uyanıyordu ve büyüdükçe gece uyanmaları git gide azalmıştı. Mira 3 aylık olana kadar geceleri sadece 1 kere beslenmek için uyanır ve sonra sabaha kadar uyumaya devam ederdi. "Allah'ım ne kadar şanslı bir anneyim" diye düşünürken uykusuz gecelerimizin başladığını nereden bilebilirdim.

Evet, benim dünya tatlısı kızım bir anda uykusuz bir bebeğe dönüşmüş gündüz uykuları mahvolmuş gece emmeden uyuyamayan bir çocuğa dönüşmüştü. Gece o kadar çok uyanıyordu ki bir süre sonra odasına gidip gelmekten yorgun düşüp onu yatağa yanıma alıp onu emzirerek uyutmaya hatta uyumaya çalışıyordum.

Sürekli ağlayarak uyandığı ve emmeden uykuya dönemediği için dışarıda yemeğe gitmeyi bırakın evde eşimle beraber yemek yiyemez olmuştuk. Eve misafir kabul edemiyordum çünkü Mira uyandı mı bazen 1 saat onu emzirmek zorunda kalıyordum. Uyuduğunu düşünüp odadan çıktıktan 15 dakika sonra ağlama sesleriyle tekrar odaya dönmek zorunda kalırdım ve 1 saat daha yanında yatardım emzirmek için. Kısacası benim için hayat 20.00 itibariyle bitiyordu. Kızımı uyutmak için onunla beraber yatağıma gidip uyanır korkusuyla yanından ayrılamıyordum. Acele yenmiş bir akşam yemeğinden sonra ben kızımla yatak odasına geçerken eşimde salonda onun uyumasını ve yatağına geçmesini bekliyordu. Sosyal hayatımızdan vazgeçmiştim artık eve kapanmış dışarı çıkamaz kimseyle görüşemez olmuştuk ama en kötüsü ben artık eşimle bir şey paylaşamaz olmuştum. Beraber film izlemek bir hayalken Mira uyudu diye salona yanına kaçarak hazırladığımız kahveleri hiçbir zaman bitiremedim.

Bu böyle süremezdi, sürmemeliydi. Hayattan kopmuş tüm gününü yatakta geçiren yorgun bakımsız bir anne ve eş olmamalıydım. Aynada gördüğüm kişi ben değildim ve bu biran önce çözülmeliydi. Önce doktoruma danıştım bu durumu. Anne sütüyle beslenen çocuklarda normal ama 6 aydan sonra düzelir demişti. Birde bazı çocukların çok uykuyu sevmediklerini daha az uykuyla yetinebileceklerinden bahsedince benim kızımın da uyku sevmediğini onu böyle kabullenip ek gıdayla birlikte emme dürtüsünün de azalacağını düşünüp bir iki ay daha beklemeye karar vermiştim. Uykusuzluğun zirve yaptığı gecelerden birindeydik ve kızım gene saat başı uyanışlarını yaşıyordu. O kadar yorgun ve bitkindim ki onun ağlama sesiyle yeter artık diye bağırmaya başladım mm. Eşim gidip kızımızı aldı ve yatağa getirdi. Artık emzirmek istemiyordum çünkü o kadar çok emiyordu ki (kesinlikle beslenmek için değil sadece emzik gibi ağzında tutuyordu) artık uyuşmuş bir haldeydim ve o emdikçe canım acıyordu. Ağlamaya başladım ve ne kadar kötü bir anne olduğumu düşündüm. Yorgundum mutsuzdum ve en kötüsü de artık tahammülsüzdüm.

Ertesi gün ilk işim internette "bebeğim uyumuyor" "bebeğinizi uyutmanın yolları" "uykusuz bebekler" gibi başlıklarla çözüm yolları aramaya başlamaktı. Bir sürü yöntem vardı bu konuyu çözmeye yardımcı. Hepsini okudum notlar aldım. O sırada Kundak'ın sitesindeki ayın uykucuları bölümündeki annelerin yazılarını okudum. Okudukça şaşırıyordum çünkü benim sorunlarıma benzer sorunlar yaşayan anneler şimdi bebeklerinin kesintisiz uyuduklarını anlatıyorlardı. Allah'ım bu gerçek olabilir miydi? 3 ay kadar öncesinde bir arkadaşım kızına uyku eğitimi verdiğini ve her şeyin düzeldiğini anlatmıştı. Tabi ki o zaman benim kızımın şahane uykuları olduğu için konu ilgimi çekmemişti. Ama siteyi inceledikten sonra ona bu mucizeyi sağlayan kişinin de Pınar Hanım olduğunu anlayınca hemen telefona sarıldım. Pınar Hanım kısaca süreçten bahsetti ve sonrasından eğitime başladık. Eşime bu eğitimden bahsettiğim anda ilk söylediği "şimdiye kadar hiç uyutamadığı çocuk olmuş mu?" Ben de "sanmıyorum" dedim. "O zaman bizim kızımız bir ilk olacak" dedi. Açıkçası eşim bunu yapabileceğimize hiç inanmadı. Zorlu gecen 3 günde hem Mira'nın ağlamalarına, hem eşimin eleştirilerine, söylenmelerine katlanmak gerçekten çok zordu. Pınar Hanım'ın desteği olmasaydı başaramayabilirdim. Ama başardık! 3. gecemizde benim 10 defa uyanan kızım deliksiz bir uyku çelmişti. Tabi benim için ayni şeyi söylemek imkânsız. Sürekli kulağım ondaydı kamerayla yetinmeyip bir ben bir babası odasına gidip bakıyorduk bir şey mi oldu çocuğumuza diye.

Hayır, gayet keyifli ve mutluydu. Kızım yemek yemeği, alkış yapmayı, parmaklarını saymayı öğrenmek gibi kendi basına uyumayı da öğrenmişti. Takip eden günler boyunca geceleri bir daha hiç uyanmadı ve Gündüz uykuları 15 dakikadan 1,5 saate çıkmıştı. Benim uyku nedir bilmeyen sürekli ağlayıp bizi uykusuz bırakan bebeğim tam bir uykucuymuş meğer. Artık yatağına yatırıp kocaman bir öpücük konduruyorum kızımın yanağına ve iyi uykular diliyorum. Odasından çıktığım anda zaman esim ve benim için başlıyor işte...

Bize bu mucizeyi yaşatan, her zor anda kilometrelerce ötedeyken bile saat farkına aldırmaksızın desteğini esirgemeyen, en önemlisi de kızıma sağlıklı bir uyku veren Pınar Hanım'a çok teşekkür ederiz.

Kızım odasında keyifle uyurken biz de eşimle kalan zamanı alelacele yenmeyen uzun yemekler ve DVD filmlerle en güzel şekilde değerlendiriyoruz. Hayat artık çok daha güzel.

Uykusuz gecenin sabahında bu yazıyı okuyan anneler. Size sesleniyorum... Zaman kaybetmeyin. Bebeğiniz ve kendiniz için kesintisiz bir uyku mucize değil. Bende uykusuz gecelerimde uykucu annelerin yazılarını okuduğumda "bir gün ben de hikâyemi yazabilecek miyim?" diyordum.

Ve işte o gün o an geldi. Keşke hiç zaman kaybetmeden bu eğitimi çocuğuma versem onu da bu kadar uykusuz bırakmasaydım diyorum. Siz de kesintisiz bir uyku istiyorsanız önce inanın, sonra kararlı olun, Pınar Hanım'ı arayın ve asla vazgeçmeyin. Kazanacaksınız ve siz de uykucu bebeklerin uykucu ailelerinden biri olacaksınız. 12 saatlik kesintisiz gece uykusu, uykusuz bir anne için bir servet değerindedir.

Bize paha biçilemez bir hediye verdiği için Pınar Hanım'a çok teşekkür ederiz. İyi ki sizi tanımışız ve iyi ki bu eğitime başlamışız.

Nihal, Semih, Mira Özel