rsm

DEFNE ZARİF ( 21 AYLIK)

Merhabalar

Öncelikle uykusuzluğun kader olduğuna inanan tüm annelere bunun bir kader olmadığını, uykunun da her şey gibi güzel bir eğitimle öğretilebileceğini söylemek isterim. Kızım doğduğu andan bir yaşına gelene kadar farkında olmadan ona kendi odasında, kapısını çekip çıkarak uykuya bırakmaya alıştırmışım. Uyku bize hiç sorun olmamıştı. Ta ki tatile gidene kadar… Tatilde aynı odada park yatağında uyurken, ortamı yabancıladığı için, uykuya dalana kadar yatağının yanında oturdum. İstanbul’a döndüğümüzde aynı şekilde uyumak istedi. Ben de sorun etmemiştim.

Bir ay kadar sonra dişleri sıkıntı yaratmaya başladı. Gece daha çok uyanmaya, uyanıp uyumamaya başladı. Böyle gecelerden birinde ayağımda salladım ve çabuk uyuduğunu fark edip hep öyle uyutmaya başladım. Fakat bir ay içinde gece kalkmaları, bir gece de on beş kereye çıktı. Her seferinde ağlayarak ayakta sallanmak istiyordu. Bende sallıyordum. Tam uyuduğunu düşünüp bir ninja haliyle odadan çıkacakken, bir anda uyanıp ağlamaya başlıyordu. Artık evimizden bebek ağlamaları eksik olmamaya başlamıştı. Bu arada da kızım on dokuz aylık olmuştu ve ön kesici dişler zorlamaya başlamıştı, ben her zaman ki gibi sallamaya devam ettim.

Kızıma bu da yetmedi gece kalkıp bizimle oturmaya başladı, hatta artık sıklıkla benimle yatmak istiyordu. Gün içinde de gittikçe sinirli ve hırçın olmaya başlamıştı. Ben de geceleri iki saat deliksiz uykuya hasret kalmıştım. Bir gece yine bir kız çocuğu değil de baykuş beslediğime kanaat getirmişken, aklıma haberler de izlediğim Pınar Hanım geldi. İnternette biraz araştırma yaptım ve sabah ilk iş Kundak'ı aradım. Beni büyük bir sabırla dinleyen Müge Hanım, sorunun halledilebilir olduğunu söyledi. Mailleşmeler ve Pınar Hanım’ın sadece insanı ses tonuyla bile eğitebilecek telefonlaşmalarımız başladı. Ve ben kendimi Uyku eğitiminin içinde buldum. İlk gün kızım biraz büyük olduğu için ağlamalı geçti. Yarım saate yakın o ağladı biz eşimle dinledik. Ama şöyle düşündüm, benim kızım zaten bir gecede on beş kez uyanıyordu ve en az bir dakika ağlıyordu. Yani her gün zaten on beş dakika ağlıyor. O yüzden bir kaç kez bu kadar ağlamasına dayanabilirim.

O gece kızım sadece iki kez uyandı ki bu bile benim sabah uykumu almış kalkmama yetti. Ertesi akşam ben bir ağlamaya daha hazırlandım ama kızım bana sırtını döndü ve battaniyesine sarılıp uyudu. O gece ve bir daha hiçbir gece (ve gündüz) kızım uyku için ağlamadı. Gece kalkmaları da tamamen bitti, hatta uyku rutinlerini bile severek yapmaya başladı. ‘’Hadi kızım uykuya’’ dediğim zaman, oyuncaklarından ay dede’ye kadar hepsine iyi geceler diyor ve yatağına bırakıp odasından çıkıyorum.

En önemlisi de, artık diş çıkarma ve tatil dönemlerinde nasıl davranıp rutinimizi korumam gerektiğini öğrendim. Bu süreçte bize destek olan sevgili eşime, anneme ve kardeşime ve tabi ki bizim uykumuzu düzeltip hayatımızı değiştiren, hayallerimize kavuşturan sevgili uyku meleği Pınar Hanım’a sonsuz şükranlarımızı sunuyoruz. Kendisini her sabah saygı ve sevgi ile anıyoruz.

Sevgiler J

Zehra Tuğba, Defne, Erkan Zarif,

geri
WhatsApp Destek İletişim