rsm

DEFNE KÖSE (5,5 AYLIK)

Tabiri caizse tecrübesiz bir anne olmam sebebiyle hamileliğimin başından itibaren bebeklerin gelişimi ile ilgili kitaplar okumaya başladım. Bu kitapları okuyunca ve de çevremdeki başarılı örnekleri görünce bebeğim doğduğunda kesinlikle kendi odasında kendi yatağında kendi kendine uyuyacak, bir rutini olacak, şöyle olacak böyle olacak diyordum kendi kendime.

Defne doğduktan sonra ilk 10 gün tam da hayal ettiğim gibi geçti. Loğusalığın balayı dönemleri deniyormuş bu döneme. Emiyor biraz bakınıp uyuyor, geceleri de 3 saatte bir emmek için uyanıp tekrar uyuyordu. Daha sonra gaz sancıları ve kolik ağlamaları sayesinde uykusuz gecelere merhaba dedik. Defne sürekli birilerinin kucağında aspiratör sesi, anne karnı gürültüsü eşliğinde baygın düşüyordu, tabii ki uykuya dalabildiği saatler gece 2-3 civarıydı hep.

Uyusun da nasıl uyursa uyusun diyorsunuz bir yerden sonra, dolayısıyla doğumdan önce okunan kitaplar rafa kalktı. Bilgiler birden bire unutuldu ve bebeğim ayakta sallandı, kucakta sallandı, emerek uyudu,arabada uyudu vs vs.. Sonunda da kolik bitti kucakta sallanarak ve emerek uyuma şekli Defne'ye bu günlerden miras kaldı. Bir süre sonra bende başlayan bel ve sırt ağrıları, kızımın gündüz yatağa koyduktan 15 dk sonra gece de yaklaşık 10 kez uyanmaları, yıpranan sinirler ister istemez beni daha fazla araştırma yapmaya itti. Pınar Hanım'ı da ilk kez show tv deki merhaba bebek programında gördüm "ne kadar tatlı biriymiş" dedim kendi kendime Eşim sağolsun kararıma fazlasıyla destek oldu, arada yakın çevremizden itirazlar geldi ama ben bunları hiç dikkate almadım kendi bildiğimi okudum ve de Pınar Hanım'ı aradım.

Başta Defne'nin hala gaz sancıları vardı ve bu bende az da olsa endişe uyandırıyordu. Ama Pınar Hanım "bu yaştaki bebek gazını kendisi çıkarır bahsettiğiniz tamamen uyku sorunu" deyince kendimi tamamen Pınar Hanım'ın tecrübeli kollarına bırakıverdim. İlk sabah Defne 25 dk ağladı ve sonunda hiç uyumayacak derken aaa bir de baktım ki uyudu. Sevinçten kalkıp oynayacaktım neredeyse.

Meğer benim kızım ne kadar da uyumaya hasretmiş de ben izin vermiyormuşum. Sonuca başarıyla ulaşabilmek için kesinlikle Pınar Hanım'ın söylediklerini harfiyen uygulamanız gerekli.. Mesela rutinlerde bir parça eksik kaldı mı, yatma saati 20 dk gecikti mi çabalar gerçekten boşa çıkıyor. Bebiş ağlamaktan helak oluyor, siz de üzüntüden. Bunlarla ilgili olarak eğitim sonunda Defne'nin akşam uykularıyla ilgili uykuya dalamama gibi ufak sıkıntıları oldu bunu da Pınar Hanım'ın son tüyolarıyla halletmiş olduk.

Her şey harfi harfine uygulandığında sıfır gözyaşı ile uzuuun soluklu uykular geliveriyor. Bu süreçte aslında bebek değil tamamen anne eğitiliyor. Mutlu sona ulaşmak için sabretmeyi, sıkı bir düzene ayak uydurmayı öğreniyorsunuz. Saçını taramaya bile fırsat bulamazken süreç tamamlandığında birden bire nefes almaya ve dolayısıyla anneliğin tadına varmaya başlıyorsunuz. Biz anneler bıraksak bebeğimiz uyuyacak, önemli olan ona kendi kendisine uyuması için bir fırsat tanımak. Süreçte tabii ki gözyaşı var ama bunun sebebini bilerek kendi kendinizi motive edince dayanma gücü artıyor. Kesinlikle Pınar Hanımcığımın tatlı yaklaşımı ile güç buluyorsunuz. Sonuçta bebeğiniz mutlu, siz mutlu, çevrenizdekiler mutlu.

Bir erdik muradımıza, darısı bütün uykusuz annelerin başına.Her şey için çok çok çok teşekkür ederiz Pınar Hanım. Daha güzel günlerde tekrar görüşmek üzere. Haa bir de maşallah, maşallah maşallah...

Aycan Köse

geri
WhatsApp Destek İletişim