rsm

Arel Narin (7 Aylık)

Doğum iznim sonrası ücretsiz izin alarak taçlandırdığım annelik serüvenim başlarda ne kadar güzeldi öyle İlk bir kaç ay emerken uyuyor, üzerimde koalalar gibi uyuyor, koltuğa bırakıyorum uyuyor... Sandığım kadar da zor değilmiş annelik pehh!...

Derken sonrasında gece bir iki, derken 3 4 oldu kalkmalarımız ve bıçağın kemiğe dayandığı zamanlarda artık gece 8 9 kere kalkar olduk. Çevremdeki bitmek bilmeyen kehanetlerin sonu gelmiyordu. 3 ayı geçsin bak nasıl düzene giriyorlar, 6 ayı bitsin uykusu da kesintisiz olacaklar, katı gıda yok mu katı gıda gece mis gibi besleyip uyut bak uyanıyormular... Derken baktım bu iş 1 yaş sonrasına kadar gidecek.

Artık ipleri elime almanın zamanı gelmişti. Hem Arel, hem kendim, hem de evliliğim için bu uyku sorununu çözecektim. Zira eşim Levent'i askerlik günlerine geri döndürmüştüm. Resmen nöbetleşe uyuyorduk ve evde birbirimizi görmemeye başladık. İnternette kısa sürecek diyeceğim bir araştırma sonunda Pınar Hanım'ı buldum. Buldum diyorum çünkü yola çıktığımda yanımda kimsecikler yoktu. Bıyık altından gülenler mi olmadı, zamane anneliğim mi kalmadı. Bize fedakâr cefakâr anneliği senelerde yanlış kodlamışlar meğer. Uyuma, zombi gibi gez, yeter ki bebeğin uyusun sen uyumasan da olur, annesin ya fedakârlık gerektirir, uyusun da nasıl uyursa uyusun... Aman ha bebeğini ağlatma, komşular duymasın bebekle birlikte onlar da uyanmasın, gece uyandı mı ver memeyi canım ne olacak...

Bütün bunları bir anne olarak reddettiğim için ve oğlumla daha verimli bir ilişki kurmak istediğimden dolayı çıktım bu yola. Çok okudum, bir kaç ay resmen iç dünyamı bu eğitime hazırladım. Ağlama sonrası pes etmek ve bebeğimin o gözyaşlarını çöpe atmak kabul edebileceğim bir şey değildi. Arel'e hep güvendim hatta komiktir, Arel'e kendimden bile çok güvendim. Bu işi başaracağına inancım tamdı.

1 haftanın sonlarına yaklaştığımızda umutsuzluk çanları çalmaya başlamıştı benim için çünkü canım tezdi ve hemen olsun istiyordum ama böyle bir şey mümkün değildi. Bu yolda sabır ve tutarlılık her şey demekmiş, ben sonralardan kabul ettim bunu. Eğitimin yarılarında ayın uykucusu bölümünü açıp açıp okudum moral olsun diye. İç geçirip durdum bizim serüvenimizde burada yer alıcak mı diye. Hatta bir çılgınlık yapıp eğitim ayında seçilmiş ayın uykucu bebeği Jan'ın güzel annesini Facebook ta bulup ulaştım ve sürecin zorlu yanlarıyla basıl başa çıktığını danıştım güzel bir telefon görüşmesi yaptık. Telefonu kapatırken Nihan Hanım kendinden emin bir tonlamayla "her şey çok güzel olacak" dedi ve o konuşma benim için bir dönüm noktası oldu desem abartmış sayılmam.

Gerçekten her şey çok güzel oldu:) Evime gelen misafirlerin yanına 5 dakika sonra geri döndüğümde "bu kadar mı?" cümlesini duymak benim için paha biçilemez.. 10-11 saat uyuyan bebek yapmışlar diyor dostlarım, o iş öyle değil ne emekler diye başlayacak oluyorum cümleye, sonra yerine huzur dolu gülümsememi bırakıyorum.

Bu cümlem vazgeçmek üzere olan anne babalara, umudunuzu yitirmeyin. Arel eğitimin 14 gününde öglen hep 30 dakika uyudu. 31 dakika değil... Pınar Hanım'a "Arel böyle bir bebek sanırım bunu kabullendim" dedim. Gülümsedi bana iç rahatlatıcı sesiyle "sabredin" dedi, "düzelecek vakit tanıyın O'na". Gerçekten sabrettim ve artık Arel gündüzleri 1,5 - 2 saat arasında uyuyor, sonra şarkılar söyleyerek uyanıyor. Bana da keyfini sürmek düşüyor...

Bir araba için benzin ne demekse sevgili anne babalar, bizler için de uyku o demek. Uyku en önemli yakıtımız. Lütfen bunu okuyan anne babalar, korkmayın ve cesur olun. Tükenmek üzere olan yakıtla yola koyulmayın, çok yorucu oluyor hem fiziken hem ruhen. Bebeğinize güvenin. Zorlu yollardan geçmiş ve huzurlu dingin bir ovaya ulaşmış anne olarak diyorum ki uyumayan bebek yoktur, uyumayı öğretmediğimiz bebek vardır. Yola çıktığımda yalnızdım, sonrasında yavaş yavaş tüm önyargılarını silen ve tüm kalbiyle bana destek olan eşime ve tabi ki bol uykulu geceleri mümkün kılan Pınar Hanım'a tüm kalbimle teşekkür ederim.

Arda Narin

geri
WhatsApp Destek İletişim