ILGAZ ZORLU (10 AYLIK)
Ailenize yeni bir üyenin gelişi hayatınızdaki her şeyi değiştirir...
Bizde de aynen her ailede olduğu gibi dünya Ilgaz’ın etrafında dönmeye başladı. Sadece benim ve eşimin değil, anneannelerin, babaannelerin, teyze, amca herkesin hayatı değişmeye başladı yavaş yavaş. Bir küçük adam, koca koca insanları değiştiriyor ve hayatı yeniden öğretiyor işte. Daha mutlu, daha duygusal, daha sorumluluklarla ve zorluklarla dolu ama her gün büyüdüğünü görerek ve şaşırarak geçiyor günler. Üstelik anne baba olmadan önce, herkesin gözümü korkuttuğu gibi de değil… Çok gazlı olmayan, gecesini gündüzünü bilen, yatağına koyunca uyuyan, kolaylıkla emen, 5. ayında bir anda emziği ağzından atıp bir daha almayan, herkesin bu çocuk hiç mi ağlamaz dediği bir bebekti Ilgaz. İlk aylar dışında, 6 aylık olana kadar uykusuzluk nedir pek bilmeyen ebeveynler olarak şanslı ilan edilmiştik bile. ‘’Aaa 5–6 aylık bebek hiç 10 saat deliksiz uyur mu geceleri, uyandır emdir onu’’ diyenlere kulak asmadan mutlu mutlu uyuyorduk biz oğlumla. Ta ki ek gıda süreci yaklaşana kadar...
Ilgaz 6. ayla birlikte geceleri 2 defa uyanmaya başladı. Gece iki defa emiyor ve kolaylıkla uykuya dalıyordu. Fakat bu sefer de gündüz uykuları için sallama faslına geçmiştik ki belki de asıl hata bu oldu. Her çocuk gibi sallanmayı çok seven bir bebeğimiz vardı bizimde. Sonuç olarak gece ve gündüz toplamda 12-13 saat uyuyan bir bebeğim vardı fakat bu uykuları tam olsun diye kendini paralayan bir anneye dönüşmüştüm. Her annenin bir takıntısı vardı ve benimki uykuydu. Ilgaz’ın gece ve gündüz uykuları için hayatı durduruyor, sallayarak, emdirerek bir şekilde oğluma gereken uykuyu sağlıyordum. Ama bu çabalarım 10. Aya kadar sürdü. 10. ayla birlikte artık geceleri sürekli uyanan ve ayakta sallasam da tam olarak dalamayan, bazı geceler 5 saat ayağımda yatan, yatağına bıraktığımda uyanan bir bebeğim oldu. Eşimle nöbetleşe ayağımızda sallıyorduk Ilgaz’ı ve bazen gün içinde boşa çıkan uyumaya gittiği için birbirimiz görmüyorduk. Üstelik eşim o halde işe gidiyor ya da işten dönüp uykusuz bir şekilde ben uyuyayım diye Ilgaz’a bakıyordu. Yani sinirliydik, tahammülsüzdük ama Ilgaz’ın bizi mutlu görmesi için rol yapıyorduk.
Bir gece yine Ilgaz’ı ayağımda sallarken, aynı durumdaki birçok anne gibi internette uyku problemleriyle ilgili neler yapabileceğimi araştırıyordum ve ilk gördüğüm linke tıkladım. Mykundak.com’u okudum, Pınar Hanım’la ilgili video ve yazıları inceledim. Beni çeken neydi bilmiyorum ama özellikle ayın uykucuları mektuplarını okuduğumda Pınar Hanım’a güvenebileceğimi anladım. (Bu mektubu bu kadar uzun yazmam da ondandır.) Sabahına ilk mail, ilk telefon görüşmesi ve evet doğru yerde, doğru kişiyle konuşuyordum. Ben Pınar Hanım’a güveniyordum da kendime güvenmiyordum. İşte ana nokta bu, Pınar Hanım da size güveniyor. Ve böylece yola çıkıyorsunuz.
İlk akşam çok zor geçeceğini ve çok sıkıntı yaşayacağımızı düşünerek başladık. 40 dakika ağladı Ilgaz ve ben de onunla ağladım. Sonra bir sessizlik… Tam 12 saat uyudu bizim oğlan ilk gece. Ve ondan sonraki gecelerde aynı tempoda devam etti. Ağlamalar üçüncü ya da dördüncü gün kesildi. Bir, iki gece biraz erken uyandı ama kimi zaman 13 saat uyuyan bir oğlumuz vardı artık. Hala inanılır gibi değil. Gündüz uykularımız hala sıkıntılı çünkü inatçı bir oğlumuz var ve henüz gündüze dair ne istediğini anlayamadık. Ama geceler konusunda çok iyi anlaştık ve artık iyi uyuyan, çok daha iyi yemek yiyen, yedikçe ve uyudukça büyüyen bir adam oldu. Ve biz artık Ilgaz’a mutlu gözükmek için rol yapmıyoruz, uykusunu almış ve sabah uyandığında oğluna şarkılar söyleyen mutlu birer anne baba olduk.
Şimdi işin tozpembe kısmını geçerek, zor kısma gelelim. Evet uyku eğitimi zorlu bir süreç ve evet vazgeçmek isteyeceksiniz. Çocuğunuz ağladığı için kahrolacaksınız ve kendinizi suçlu hissedeceksiniz. Ama sizi iki şey geri adım atmaktan kurtaracak. Birincisi, bunu çocuğunuzun iyiliği ve sağlığı için yapıyor oluşunuz ikincisi ise Pınar Hanım. Her pes ettiğinizde yanınızda olacak ve her sorunuzda size çözüm yolları sunacak. Sonrası siz ve çocuğunuzun uyumuyla bir şekilde, iki tarafında istediği çizgiye geliyor. Ve sonra Pınar Hanım aradan çekiliyor, bir bakıyorsunuz ilk gün size anlattığı ve sizin bu anlattıklarına ‘’rüya gibi’’ dediğiniz durumu yaşıyorsunuz. Elbette bu yola girerken mutlaka ve mutlaka size destek olacak bir eş ya da bir yakınınız da olmalı ki bu süreci daha kolay atlatabilesiniz.
Ailenize yeni bir üyenin gelişi hayatınızdaki her şeyi değiştirir...
Bazen bu değişimlere ayak uydurmak, bazen de yönetmek gerekir. Bebeğinizin ve sizin uykunuz yönetmeniz gereken değişimlerden ve destek almak süreci daha da kolaylaştırıyor. Bu yola çıkarken omzunuzda bir dost ve uzman eli isterseniz Pınar Hanım ve Kundak ekibine başvurabilirsiniz. Biz gerçekten çok doğru bir iş yaptığımıza inanıyoruz ve kendilerine çok çok teşekkür ediyoruz.
Ceren Zorlu