rsm

Ege ve Kuzey Ebeoğlu

Sevgili ikiz annesi, bu yazım senin için! Evet olabiliyormuş, ikiz olsalar da, ikisi de aynı anda ve kendi kendilerine uyuyabiliyorlarmış. Aslına o kadar da zor değilmiş. Gereken tek şey, kararlı olmak ve onlara biraz fırsat tanımak...

İkizlerim 9 aylık olmuştu. Uyku düzeni gün geçtikçe düzeleceğine, bozuluyordu. Bu işte bir terslik vardı!! Gece boyu defalarca emmek istiyorlar, sürekli ağlayarak uyanıyorlardı. Tam birini uyuttum derken diğeri uyanıyor, onu salla, pışpış, meme derken, hep beraber bizimle aynı yatakta uykuya dalıyorduk. Gece ve gündüz kesinlikle bir uyku düzenimiz yoktu. Biri benim kucağımda, biri babanın veya anneannenin kucağında, bazen memede uykuya dalıyor, onları yataklarına yatırdığımız zaman ise, maksimum iki saat sonra biri uyanıyor ve diğerini de uyandırıyordu. Uyandıkları zaman yine uyutmak için ne gerekiyorsa yapıyorduk ve bu iş böyle sabaha kadar devam ediyordu. Bazı geceler birbirlerini uyandırmasınlar diye ben biri ile, eşim diğeri ile ayrı odalarda yatıyorduk. Gündüzleri de durum farksızdı. Beni en çok zorlayan şey ikisinin aynı anda uyumamasıydı. Bu durum ikiz annelerinin ortak sorunudur herhalde! Tüm gün boyunca evde bir bebek oluyor, bana hiç zaman kalmıyordu. Artık bu benim kaderimdi ve bebeklerim 2-3 yaşına gelene kadar bize rahat yoktu!!

Bir pazar sabahı, gece boyu defalarca uyanmama rağmen, yine güne saat 05:00'de başladık. Bu Pazar sabahı nöbetini ben devralmıştım!! Gün boyu yine eşimle perişan olduktan sonra, artık ne olursa olsun bu işi çözmeye karar verdim ve ikiz annesi bir arkadaşımın tavsiyesi ile Pınar Hanım'a ulaştım. Ne gerekirse yapmaya hazırdım!.. İki haftalık bir eğitim aldık. Bu eğitim boyunca yapman gereken tek şey, kararlı olmaktı! İlk gece, Pınar hanımın bize söylediği gibi, gerekli rutinleri yapıp onları yataklarına yatırdık. Önce şaşırdılar, sonra ağlamaya başladılar. Biri 1.5 saat, diğeri yaklaşık 1 saat ağladı. Gözlerimi kapadım ve sadece bekledim. Sonunda uyumuşlardı!! O kadar kötü oldum ki, anlatamam! Uykuya daldıktan sonra gece nöbetini eşim devralmıştı. Gece boyu nasıl ağlamalarına dayanacam diye düşünürken uyumuşum. Gözlerimi açtığımda sabah saat 05:45'di! Hiç ağlamamışlardı! Nasıl olabilir, olamaz falan derken, gündüz uykularını da Pınar hanımın talimatları ile devam ettik. İki hafta boyunca pınar hanımla her gün telefonfa konuştuk, her gün karşılaştığımız sorunlar için bize çözümler sundu. Bu iki hafta boyunca Ege kulak enfeksiyonu, Kuzey ise boğaz enfeksiyonu oldu!! Bu hastalıklara rağmen Pınar Hanımın desteği ile eğitimi tamamladık. Nasıl olacak, ağlamalarına nasıl dayanacağım, yaptığım doğrumu derken, kendi kendine uyumayı öğrenmişlerdi. En önemlisi ise, biri ağlarken, diğeri uyanmıyordu

Bu eğitimden sonra hayatımızda çok şey değişti. Artık, gece 8'de uyuyup, sabah 06:30'da kalkıyorlar. İkisi de gündüz ve gece beraber uyuyorlar. Böylece bana dinlenmek için zaman kalıyor. Akşam 8'de bebekleri yataklarına yatırıp, iyi gecekler deyip çıkıyoruz. Geriye kalan zaman bizim  gündüzleri ise uykularını aldıkları için, yemeklerini gayet güzel yiyorlar ve ben onlarla kaliteli zaman geçiriyorum. Dediğim gibi, olabiliyormuş! Şimdi eski günleri düşünüyorum ve gülüyorum. Bebeklerimin uykusu geldiği zaman bunu anlamayışımızı, onları yedirme çabalarımızı, uykuluyken yaptırdığımız banyolar  Sihirli bir değnek değmiş desem abartımş olmam...

Beni Pınar Hanım'la tanışmaya zorlayan arkadaşım Süreyya'ya, eğitim boyunca destek olan eşime ve tabiki Pınar Hanım'a çok teşekkür ediyorum

Sevgilerimle,

Meltem Atamel Ebeoğlu

geri
WhatsApp Destek İletişim