rsm

Alara Atasel (6 Aylık)

Sevgili uykusuz anneler ve bu duruma üzülüp düzeltmek isteyen babalar...

Eşimle evliliğimizin ilk gününden itibaren huzurlu, ilgili karşılıklı saygı ve sevginin bol olduğu bir aile olmayı başarmıştık. Bebeğimiz olmasına karar verdikten sonra epey zor bir sürece girdik. Evliliğimizin 5'inci yılına girdiğimizde dünya tatlısı bir kızımız oldu. Çok büyük bir keyifle kızımızı elimize almanın mutluluğunu yaşadık.

Buraya kadar her şey normal değil mi :) Evet normal. Ama bana göre normal. Çünkü ben kızımı sevilmeye hazır, altı değişmiş, karnı doymuş bir şekilde elime alıyor ve keyfini çıkarıyorum. Ne güzel bir duygu... Ne tatlı bir zaman geçirme anlatamam. Yaşamak lazım.

İşte burada kilit kelime "yaşamak lazım"... Sebebi basit aslında. Bir baba olarak farkındalık derecesine göre yaşıyorsunuz olayları. Özellikle ben evde yokken anlaması zor bir farkında olma olayı. Kısacası, bütün gün bebeğe bakan annenin ne durumda olduğunu anlamıyorsunuz. Olayın derinliğini çözemiyorsunuz çünkü "farkında" değilsiniz aslında. İşte burada eşinizden tepkiler gelmeye başlıyor. Ama bu genelde pek de iyi olmuyor. Hiç alışık olmadığınız sinirli ve gergin bir anneyle muhatap olunca, birden olayın vahametini kavrıyorsunuz. "Eyvah ben ne kaçırdım, hangi noktada anlamamışım da mutlu eş yorgun ve sinirli bir eşe dönüşmüş" diye düşünüyorsunuz.

Komik olan ise, ben eşime çok yardımcı olduğumu sanıyorum... O'na bebek bakım kitapları hediye ederek ya da acil durum biberonları yetiştirerek vs...

Meğerse benim tatlı kızım saatlerce uyumuyormuş, annesi onu bir şekilde uyutmayı başardıktan sonra yatağına koyarken defalarca uyanıp kâbus yaşatıyormuş. Aylardır uykusuzluktan şikâyet ettiğinde bunun normal bir süreç olduğunu düşünüp olayın ne kadar ciddi olduğunun farkına geç de olsa varabildim. Nasıl yardımcı olabilirim diye konuşmak için denemeler yapsam da anneye artık yaklaşmak imkânsız, çünkü enerjisi yok, mutsuz ve yalnızca bebeğe yetebiliyor. İletişim tamamen kopmak üzere ne yapsam azar işitiyorum.

Nadiren sohbet edebildiğimiz bir zamanda uyku koçu Pınar Hanım'la görüştüğünü ve kızımıza uyku eğitimi uygulamak istediğini söyleyince hiç itiraz etmedim. "Hanım ne derse doğru der" dedim. Detayları konuşunca kızımızı ağlatmaya dayanamayıp eğitimi yarıda bırakır mıyız diye pek emin olamadım. İlk deneme sabahında eşimin endişesinin 20 dakika sonra "aaa uyudu" şaşkınlığına dönüşmesi içimi rahatlattı.

Kızımız ilk gün 20 dk. sonraki günlerde 10 dk ağlamakla mızıklanmak arası seslerle uykuya daldı. Daha ilk günün sonunda bu iş bitmişti. Melek huylu kızımız çabucak adapte olmuştu. Eee ne oldu saatlerce uyumayan kız? Meğerse buna ihtiyacı varmış. Şimdilerde tam bir uykucu, kendine ninni söyleyerek 5-10 dakikada uyuyor, çok sevimli.

Neyse ki bu uyku koçu programı mucize gibi her şeyi yoluna koydu. İlk akşamdan eşimin yüzünde yine gülücükler açtı, bana yemek hazırladı ve bu beni çok duygulandırdı. Ne de olsa erkeğin kalbine giden yol mideden geçer, çok duygusal bir andı :)) Sonunda ilgisinden mahrum kaldığım mutlu eşime tekrar kavuştum.

Şaka bir yana, kızımızla mutlu ve huzurlu bir yaşam kalitesine ulaştık. Uyku çok mühimmiş bebekler için.

Hayat müşterek, ama inanın yükün ağır kısmı annede. Ona ne kadar destek olabilirsek o kadar iyi. Bence anne ve bebeğe en değerli hediye uyku eğitimi. Önüme gelene anlatıyorum ki boşuna üzülmesin ve çaresiz hissetmesin anneler. Hayatınız değişiyor. Umarım bir katkım olmuştur farkında olmak konusunda ve tabi ki uyku koçluğuna inanmak konusunda.

Saygılarımla.

Ali Atasel

geri
WhatsApp Destek İletişim